YÜZ ESTETİĞİ
Endoskopik yüz germe, henüz “tam yüz gençleştirme” gerektirmeyen, yaşlanmanın erken belirtilerini gösteren hastalarda çok etkili sonuçları olan, çok az ve gizlenen bir kesiyle cerrahi prosedür olması nedeniyle popüler bir tekniktir. Bu teknik, daha az deri sarkıklığı veya gevşekliği olan, alt yüz ve boyun bölgesinde herhangi bir problemi olmayan hasta için tek başına mükemmel bir seçenektir.
Endoskopik yüz germe ameliyatında saçlı deri ve şakak bölgesinde ve bazen ağız içinde az sayıda, küçük görünmeyen kesiler yapılır. Yanaklardaki sarkan dokular bir endoskop (ışık kaynaklı küçük bir kamera) ve özel aletler yardımı ile yükseltilir. Yüz görünebilir herhangi yara dokusuna neden olmadan yenilenir, gençleştirilir.
Eğer derinizde belirgin sarkma,ve boynunuzda fazla yağ veya deri varsa bu teknik kombine kullanılabilir. Yani; alın, kaşlar ve orta yüz endoskopik teknikle toparlanırken, boyun ve cene hattı geleneksel yüz gençleştirme teknikleriyle düzeltilebilir.
Kimler endoskopik yüz germe için iyi bir adaydır?
Endoskopik yüz germe aşağıdaki özellikleri olanlarda özellikle etkilidir:
Alt göz kapağından ağız köseine kadar olan alanda sarkması olanlarda
Burun deliklerinden ağzın köşesine uzanan (nasolabiyal) derin katlantısı olanlarda
Aşağı sarkmaya başlamış gülüşü olanlarda
Endoskopik yüz germe yer çekimini azaltmaya yönelik hafif bir dokunuş gibi düşünülebilir. Yer çekiminin zamanla aşağı çektiği yüz dikey olarak yukarı kaldırılır. İşlem diğer yüz germe işlemlerinden daha az invaziftir, tam yüz germeye ihtiyaç duymadan doğal, daha genç bir görünüm kazandırır.
Endoskopik yüz germenin en önemli avantajı hastada hiç veya çok az yara izi oluşturmasıdır.
Endoskopik Yüz Germe sırasında ne yapılır?
Endoskopik yüz germe sırasında endoskop (çok küçük bir kamera) bir insizyondan ve cerrahi alet bir diğer insizyondan yerleştirilir. Dr. Başaran televizyon ekranındaki görüntü aracılığı hem kamera hem de cerrahi aleti kontrol eder ve deri altındaki dokuyu modifiye edebilir. Endoskopik yüz germe, geleneksel yüz germe kadar dinamik olmasa da alın ve yanakta geleneksel yüz germe ile elde edilmesi daha zor olan yararlar sağlar. Ama prosedürün yapısı nedeniyle çene hattı ve boyun problemlerine yönelik işlem yapılamaz.
YANAK YAĞI NEDİR?
Yanak yağ yastıkçığı yanakta bulunan özel bir yağ deposudur. Yanak yağının fazlalığı dolgun bir yanağa neden olur. Yanak yağı yüzün iki tarafında, yüz kaslarının içinde bulunan derin yağ yastıkçığının devamı niteliğindedir.
Yüzün diğer yapılarından kolaylıkla ayrılabilir ve alt yüzdeki dolgunluğu azaltmak için mükemmel bir hedeftir.
YANAKTAN YAĞ ALDIRMA NEDEN YAPTIRILIR?
Yanak yağı fazlalığı yüze bebeksi, tombul bir görünüm verir. Yanak veya alt yüz yağındaki fazlalığı olan birçok insan bu durumdan rahatsızdır. Ne yazık ki birçok vakada bu alt yüzdeki yağ fazlalığı diyet ve egzersizin etkilerine karşı oldukça dirençlidir, vücutlarının diğer bölgeleri ince olan insanlarda bile daha dolgun bir görünüme neden olabilmektedir.
Yanak yağının alınması yüzdeki dolgunluğun azaltılmasında basit ve etkili bir yöntemdir, yüzde daha ince bir görünüm sağlar. Prosedür ile kare veya kutu şeklindeki yüz daha keskin hatlara ve daha çekici “V” veya “kalp” şeklinde kavuşur.
Doğal yaşlanma prosesi sırasında güneşe maruziyet, çevresel faktörler, yer çekimi, konsantre olmak ve gözlerini kısarak bakmak gibi tekrarlayan hareketler alın yüzeyinde çizgilerin oluşmasına neden olur. Birçok hasta bu çizgilerin genel estetik görünümleri üzerindeki negatif etkiden rahatsızdır ve bu rahatsızlıklarını gidermek için alın germe cerrahisini tercih eder.
SEÇENEKLER
Modern cerrahideki ilerlemeler sayesinde Dr. Başaran günümüzde hastalarına; çok küçük insizyonların kullanıldığı, bu insizyonların ise saç hattı nedeniyle hiç görülmediği alın germe seçenekleri sunabilmektedir.
Aşağıdaki durumlara çözüm arayan kadın ve erkekler alın germe için iyi adaydırlar:
Alında derin, yatay kırışıklıklar
Kaşlardaki sarkma nedeniyle öfkeli veya yorgun görünüm
Kaşlar arasında ve burnun üst kısmında çizgilenme
SEÇENEK DETAYLARI
Koronal İnsizyon Tekniği: Yaygın kullanılan bu alın germe tekniğinde sıklıkla saçlar tarafından örtülen bir insizyon kullanılır. İnsizyon kulakların üstünden başlar ve kafatası derisinin üzerinden devam eder. Bazı hastalarda saç hattında elevasyondan kaçınmak için insizyon saç hattının önünden geçer.
İnsizyon, yerleşiminden bağımsız olarak, iyileştikten sonra mümkün olduğunca belirsiz olacaktır. Dr. Başaran koronal insizyon aracılığı ile çizgilere neden olan kasları tekrar yapılandırabilir veya bir kısmını alabilir, kaşlarınızı daha genç bir pozisyona kaldırmadan önce deri fazlalıklarını alır.
Endoskopik Alın Germe: Bu sınırlı insizyon tekniğinde cerrahi görüntü amacıyla bir endoskop (ucunda ışığı olan ince bir tüp, bir video kameraya bağlıdır) kullanılır. Uzun bir insizyon yerine kafatası derisindeki birkaç tane insizyondan bu endoskop yerleştirilir, böylece yara dokusu en aza indirilir ve iyileşme periyodu kısalır.
Diğer Sınırlı İnsizyon Teknikleri: Bazı sınırlı insizyon alın germe teknikleri bir endoskop kullanmadan yapılabilmektedir. Sarkan kaşları germek için şakak bölgesinde küçük insizyonlar yapılabilir, kaş çatmaya bağlı çizgileri düzeltmek için ise üst göz kapağı insizyonları tercih edilebilir.
Çene alt yüzün en önemli estetik komponentidir. Burunla birlikte tüm yüzün şekil ve profilini belirler. Yaşlanma ile birlikte kemik yoğunluğu azalır, yüzdeki yumuşak doku desteği zayıflayarak çenenin yavaş yavaş gerilemesine neden olur. Bu ise daha küçük veya “zayıf” çenenin ortaya çıkması ile sonuçlanır. Zayıf çene burun ve üst dişlerin daha belirgin gözükmesine, çene ve boyut hattının ise belirsizleşmesine neden olabilir. Çene implantı cerrahisi çenenin boyut ve yönelimini arttırarak veya değiştirerek bu problemleri ortadan kaldırmanın bir yoludur.
Çene büyütme veya mentoplasti olarak da bilinen çene implantı çene ve gıdık hattını güçlendirmek için yapılır. Böylece bu yapılar simetrik ve yüzün geri kalanı ile orantılı hale getiriler. Çene implantının amacı çene ve yüzün geri kalanı arasında daha iyi bir denge yaratarak hastanın profilini iyileştirmektir.
Çene gelişimi iyi olmayan kadın ve erkekler çene implantı cerrahisi mükemmel adaylardır. Küçülen çene yüz profilinin dengesini bozar ve eğer burun büyükse bu dengesizlik daha belirgin hale gelir çünkü çene daha da küçük gözükür. İyi gelişmemiş çenenin nedeni altta yatan boyun yapılarının hacimli olmasına bağlı olabilir, bu şekilde çene altında dolgunluk hissi olur, çene hattının belirginliği azalır ve sahte bir tombul yüz görünümü olur. Çene implantı tek başına yapılabileceği gibi başka yüz cerrahileri ile birlikte de yapılabilir ve yüzün tümden güzelleşmesinde yardımcı olan en etkili prosedürlerden bir tanesidir.
Eğer kulaklarınızın şekli veya çıkıklığı sizi veya çocuğunuzu rahatsız ediyorsa potansiyel bir çözüm olarak –otoplasti olarak da bilinen- estetik kulak cerrahisini düşünebilirsiniz. Otoplasti ile kulağın oran, pozisyon veya şekli düzeltilebilir. Ayrıca kulak yapısında doğumda var olan bir defekti düzeltebilir ve yaralanma sonrası kulakta meydana gelen şekil bozukluğu tedavi edilebilir. Kulak cerrahisi kulak ve yüze denge ve orantı sağlayabilir.
Küçük deformitelerin bile düzeltilmesi görünüm ve kendine güven açısından büyük yararlar sağlayabilir.
Spesifik olarak belirtmek gerekirse, kulak cerrahisi ile şunlar tedavi edilebilir:
Yüzün bir veya iki kısmında kepçe kulaklar
Büyük kulaklar
Bir yetişkinin geçmişte geçirmiş olduğu kulak cerrahisinden memnun olmaması
SEÇENEKLER
Kulak cerrahisi altı yaşından büyük estetik prosedürlerden bir tanesidir. Birçok ebeveyn okulda istenmeyen ilginin odağı olmaması için çocuklarında kulak cerrahisini tercih etmektedir. Kulak deformiteleri bir dizi duruma bağlı olabilir. Zayıf veya oluşumu kötü kulak kıkırdağı küçük veya kepçe kulaklara veya kulakların olmamasına (mikrotia) neden olabilir. Ayrıca yaralanmaya (örneğin travma veya köpek ısırığı) bağlı da kulakta deformiteler meydana gelebilmektedir. Kulaklardaki deformiteler sosyal anksiyeteye ve çocuklar dalga geçilmesine neden olabilir. Dr. Başaran kulak deformitesinin sebebi ne olursa olsun otoplasti prosedürü sırasında kulakla ilgili bu durumları düzeltebilir. Kulak ameliyatları hastanın işitmesini etkilemez ama görüntü ve kendine güveni iyileştirebilir. Simetri ve dengeyi sağlamak için cerrahi müdahale tipik olarak iki kulağa birden yapılır. Estetik kulak cerrahisi yaklaşık 2 saat sürer ama cerrahinin süresi ve kullanılan cerrahi teknik her hastanın durumuna bağlıdır.
Blefaroplasti olarak da bilinen göz kapağı cerrahisi üst, alt göz kapaklarının veya her ikisinin görünümünü iyileştirir. Gözlerin etrafına daha canlı bir görünüm verir ve hastayı daha uyanık ve dinlenmiş gösterir. Yaşlandıkça göz kapağı derisi gerilir, kaslar zayıflar, yağ depoları artar, üst göz kapaklarında sarkıklık görülür, alında yatay çizgiler ortaya çıkar ve ince göz kapağı derisinde aşırı kırışıklık veya siyah renk değişikliği aşikar hale gelir. Bu tip istenmeyen bulgular başka faktörlerce hızlanabilir, bunlar: çevresel etkiler, hormon dengesizliği, sigara kullanımı, alkol kullanımı, ilaç suiistimali, uygunsuz diyet, sağlığın kötü olması ve aşırı güneş maruziyeti. Blefaroplastide (göz kapağı cerrahisi) daha genç bir görünüm kazandırmak amacıyla göz kapaklarının deri, yağ ve kaslarına müdahale edilir veya bunlardan bir kısmı çıkarılır.
SEÇENEKLER
Blefaroplasti operasyonu alt veya üst göz kapaklarına (ayrı ayrı veya aynı zamanda) yapılabilir. Estetik endişeler göz kapağı cerrahisinin tek nedeni değildir; gözlerin üzerine sarkan ekstra deri bazen görmeyi bozabilir.
Göz kapağı cerrahisi ile tedavi edilen durumlar arasında şunlar vardır:
Üst göz kapaklarına şişkin görüntü veren yağ depoları.
Üst göz kapağının doğal konturunu bozan (ve bazen hastanın görmesini engelleyen) veya kıvrımlara neden olan gevşek veya sarkık deri.
Alt göz kapağından deri fazlalığını ve ince kırışıklıkları almak.
Göz altı torbaları.
Blefaroplasti genellikle yaklaşık 1-2 saat süren bir prosedürdür. Göz kapağı cerrahisi lokal-sedasyon veya genel anestezi altında yapılabilir. Göz kapağı cerrahisi yaraları neredeyse belirsizdir çünkü üst blefaroplasti insizyonları göz kapağının doğal kıvrımından yapılır. Alt göz kapağı cerrahisinde ise insizyon tam olarak kirpik hattından veya alt göz kapağı içinden iz kalmayacak şekilde yapılabilir. İnsizyonların kapatılması ve iyileşme periyodu sırasında göz kapağının hassas derisini bir arada tutmak için çoğu vakada dikiş atılır (sıklıkla kendi kendine emilen).
Göz kapağı cerrahisinden sonra esas şişkinliğin ve morarmanın geçmesi yaklaşık 7-10 gün sürer. Emilen dikişler kendi kendilerine emilir, kalıcı dikişler ise 4-7 gün içinde alınır. İlk birkaç hafta gözlerde kuruluk veya sulanma, bulanık görme ve ışığa hassasiyet olabilir ama bu semptomlar zamanla kaybolur. 3-4 gün içinde normal aktiviteye dönülebilir ama müdahaleden 2-3 hafta sonrasına kadar ağır fiziksel aktivite yapılmamalıdır.
Yüz germe ameliyatları son 10 senede ciddi bir degisim göstermiştir. Hatta germe kelimesi yerine artık birçok cerrah, ‘yüz gençleştirme’ terimini kullanmaktadır. Eski yıllarda aşırı gerilmiş, tek planda gerilmiş olan yüz derisi çok yapay bir görünüme yol açmaktaydı.
Günümüzde, yüz gençleştirmede amaç artık, yüz derisinin gerilmesi tek planda gerilmesi değildir. Deri altında bulunan ve SMAS olarak tabir edilen kas üzeri katmanının sıkılaştırılması esas amaçtır. Bu amaçla onlarca SMAS sıkılaştırma teknikleri tarif edilmiştir. Ana prensip, deri altı dokuların daha sıkı bir hale getirilmesini sağlarken, deriyi sadece bir örtü olarak kullanmada yatar.
Klasik yüz germe ameliyatlarında kesi şekli, kişiden kişiye değişmekle beraber, genel olarak saçlı deri içinde, kulak içinde ve arkasında, izler saklanacak şekilde planlama yapılır. Eskiden aşırı gerilmiş deri nedeniyle kötü iz kalmasına yol açan problemler, artık derinin sadece örtü olarak kullanıldığı modern yöntemlerden sonra görülmemektedir. Seneler sonra kesi hattındaki iz neredeyse çoğu hastada çok zor farkedilmektedir.
Yüz gençleştirme ameliyatlarında, Dr. Başaran ilk aşamada orta ve üst yüz kısımlarını endoskopik (kameralı sistem) ile ele almakta ve orta yüzü ideal haline getirmektedir. Bu yüz gençleştirme ile aynı anda veya ayrı bir seansta olabilmektedir. İkinci aşama ise sarkık çene hattı ve boyun alanının toparlanmasıdır.
İyi bir yüz gençleştirme sonucu alabilmek için boyun bölgesinin iyileşltirmesi çok büyük önem taşır.
Birçok insanda boyun, yaşlanma prosesinin negatif etkilerini gösteren ilk vücut bölgesidir. Kilo veren kadın ve erkeklerde istenmeyen yan etkilerden bir tanesi esnekliğini kaybetmiş, sarkan deri olabilmektedir. Boyun germe operasyonu yaşlanmaya bağlı boyunla ilişkili problemleri düzeltebilir, bu problemler arasında: dolgun gıdık (gerdan), boyun boyunca dikey bantlar ve kas kasında gevşeklik sayılabilir. Boyun germe cerrahisi ile Dr. Başaran’ın tedavi edebildiği spesifik problemler üç temel kategoride özetlenebilir.
Sarkık Deri: Deri sarkması yaşlanma prosesinin sık görülen bir etkisidir ve yerçekimi ile de artar.
Kas Sarkması: Platismal bantlaşma olarak bilinen kas sarkması yaşlanma prosesinin bir sonucudur. İki tarafta, boynun tamamında bulunan ince, geniş kas kılıfını (platisma) etkiler. Yaşlanma sırasında boyunun iki tarafındaki kasın kenarı aşağı doğru sarkarak çeneden köprücük kemiğine doğru uzanan iki tane, gözle görülebilen banda sebep olur. Bu deri ve kas sarkmalarına halk arasında kabaca “hindi boynu” deformitesi denmektedir.
Yağ Fazlalığı: Boyun bölgesinde yağ fazlalılığı olan hastaların çenelerinin altında dolgunluk olur ve bunların ikisi çene hattının belirsizleşmesine ve gerdan oluşmasına katkıda bulunur.
Burun şekillendirme ameliyatı (teknik olarak rinoplasti olarak adlandırılır) hastanın burun görüntü ve orantısını, böylece yüzün denge ve orantısını iyileştirebilir, dolayısı ile hastanın kendine güvenini arttırabilir. Rinoplasti estetik dışı nedenlerle de yapılabilir, örneğin burnun yapısal anormalliklerine bağlı yaşanan solunum güçlüğünün düzeltilmesi için.
Rinoplasti cerrahisi için şunlar değiştirilebilir:
Burun boyutu, diğer yüz yapılarına göre
Burun genişliği
Burun profili, gözle görünen kemerler veya çukurlar
Büyük veya tombul, düşen veya çok yukarı kalkık burun ucu
Büyük, geniş veya dışa dönük burun delikleri
Burun asimetrisi veya eğriliği
Burna bağlı solunum problemleri, örneğin septum eğriliği
Revizyon Rinoplasti: Dr. Başaran daha önce geçirilen rinoplasti cerrahisi sonucundan memnun kalmayan veya ilk burun şekillendirme cerrahisinden sonra burun yaralanması olan hastalara yapılan düzeltici ameliyat olan revizyon rinoplasti konusunda uzmanlaşmıştır.
Yeni bir insanla karşılaşıldığında sıklıkla ilk odaklandığımız yer gözleridir ve birçok hastanın yaşlanma ile birlikte ilk fark ettikleri değişiklik de budur. Göz etrafında yapılan prosedürler periorbital gençleştirme başlığı altında toplanır. Genç ve doğal görünümlü gözler yüzün geri kalanı ile harmoni yaratmak için elzemdir ve göz kapağı cerrahisi diğer yüz gençleştirme prosedürleri ile birlikte yapılabilir. Yaşlanmanın bir belirtisi olan çökkün göz görünümünden kaçınmak için göz etrafındaki yumuşak dokuyu mümkün olduğunca korumak gerekir. Mümkün olan durumlarda, alt göz kapaklarını, göz kapağının içinden açılan ufak bir kesi ile tedavi edilebilir. Yaşlanmış göz çevresi tedavisinde çeşitli yöntemler vardır ve bunlar aşağıda anlatılmaktadır.
TEKNİKLER
PERİORBİTAL (GÖZ ÇEVRESİ) GENÇLEŞTİRME
ÜST GÖZ KAPAĞI ARACILIĞI İLE YAPILAN YARDIMCI PROSEDÜRLER
ALT GÖZ KAPAĞI GENÇLEŞTİRME
ALT GÖZ KAPAĞI-YANAK PROBLEMLERİ