Deri vücuttaki en büyük organdır ve ısı düzenlemesi, mikroplara karşı koruma, çevreyi hissetme ve koruyucu bariyer dahil olmak üzere birçok amacı vardır. Yaralanma (travma, cerrahi veya diğer nedenler) tüm deri bir yara izi (skar) olarak iyileşir. Yara izinin görünümü belirsizden potansiyel olarak kötü görüntüye kadar değişebilir. Yara dokusunun miktarı hastanın yaşı, genetiği, deri özellikleri (pigmentasyon dahil) ve yaranın boyut, derinlik ve lokasyonuna bağlıdır. Yara izi doğal deri ile karşılaştırıldığında farklı görünür çünkü yeni yara dokusu normal deri ile karşılaştırıldığında farklı miktarlardaki kolajen ve diğer doku materyalinden oluşur. Bazı vakalarda deri travması büyük veya hatta kötü bir görüntü oluşturan hipertrofik veya keloid yara izlerine neden olur.

Bazı insanlarda yara izleri zamanla kendiliğinden azalabilir ama hiçbir zaman kendi başlarına tamamen iyileşmezler. Yara izleri neredeyse hiç fark edilmeyecek ve endişe yaratmayacak düzeyde olabileceği gibi bireyde ciddi rahatsızlık, sıkıntı kaynağı da olabilir. Plastik cerrahi alanındaki ilerlemeler sayesinde rahatsızlık veren yara izlerinin birçok tedavi yöntemi vardır. Yara izi revizyon cerrahisi yaralanma, travma veya önceki operasyonun neden olduğu deri değişikliklerini düzeltebilir, fonksiyonu geri kazandırabilir.

Yaraların boyut, derinlik ve lokasyon açısından farklı olduğu gibi bunların etraflarında oluşan yara izleri de benzer şekillerde farklıdır. Yara izleri deriden kalkık veya altta, deriden farklı renk ve yapıda olabilir veya boyut, şekil ve/veya lokasyonlarına bağlı dikkat çekici olabilirler.

Yara izi revizyonu sıklıkla lokal yapılan bir prosedürdür. Prosedür sonrası iyileşme genellikle hızlıdır ve ilk operasyon sonrası iyileşme dramatik olsa da nihai iyileşme aylar alabilir veya hatta bir yılı geçebilir.

PROSEDÜRÜN BASAMAKLARI

Yara izi revizyon prosedürleri yara izinin görünümünü belirsizleştirerek çevreleyen deri tonu ve yapısı ile doğal olarak ayırt edilemeyecek hale getirmeyi amaçlar. Genel yara izi revizyon prosedürü şu basamakları takip eder:
Topikal Tedaviler –Jel, teyp veya ekternal kompresyon yara kapanması ve iyileşmesine yardımcı olabilir ve derinin düzensiz pigmentasyon ve renk değişikliği göstermesini engelleyebilir.
Enjekte Edilebilen Tedaviler –Enjekte edilebilir ürünler sıklıkla çukurlaşmış veya konkav yara izlerini doldurmak için kullanılır, sonuçlar üç aydan birkaç yıla kadar dayanabilir. Enjekte edilen tedaviler yararlı sonuçları korumak için periyodik olarak tekrarlanmalıdır.
Yüzey Tedavileri –Bu yaklaşım en sık yüzey düzensizliklerini yumuşatmak ve düzensiz pigmentasyonu azaltmak için kullanılır. Dermabrazyon, lazer/ışık terapisi, kimyasal soyulmalar ve deri beyazlatma ajanları gibi tedaviler derinin en üst tabakalarını uzaklaştırma veya deri dokusunun durumunu iyileştirmek için kullanılır.
Cerrahi: Özellikle derin yara izlerinde yüzeysel veya enjekte edilebilir tedaviler optimal sonuçlar için yeterli olmayabilir. Bu yara izlerinde Dr. Başaran yara izi revizyon tedavi planına cerrahi eksizyon teknikleri, doku genişletme prosedürleri ve/veya deri greftleme tekniklerini dahil etmeye karar verebilir. Bu cerrahi teknikler kendi başlarına veya daha az invazif yara izi revizyon yöntemleri ile birlikte kullanılabilir.